top of page

İspanyol Gribi Gerçekten BULAŞICI mıydı?

Güncelleme tarihi: 16 Tem 2022

Yazıdan SATIR BAŞLARI…

  • 1918 İspanyol gribi tüm zamanların en bulaşıcı hastalıklarındandı denir. Oysa hastalığı kişiden kişiye bulaştırmaya çalışan araştırmacılar bunda başarılı olamamış, hasta kişilerin “enfeksiyöz” vücut salgılarını (ifrazat) alıp doğrudan burunlarına, gözlerine ve boğazlarına püskürttükleri kimseyi hasta etmeyi başaramamışlardır. Bu da, acaba bu virüs gerçekten bulaşıcı değil mi, sorusunu akla getirmektedir.

  • Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme idaresi, CDC’nin itiraf ettiği gibi: “1918 H1N1 virüsü sentezlenip değerlendirmeden geçirilmişse de, neden bu kadar ölümcül olduğu pek anlaşılamamıştır.

  • Bulaşıcı maddeler alınıp gönüllülerin burun, boğaz ve gözlerine püskürtülüyor, ardından hastalanıp hastalanmadıklarını görmek için 10 gün bekleniyor. Sonuç: “Tek bir kişide bile en ufak hastalık belirtisi gözlemlenmedi”, deniyor.

  • Burada hakiki hastalık, gördüğüne değil canının istediğine inanmayı seçen bilim insanlarında gibi duruyor; bilim gayet net bir biçimde aksini göstermiş olsa da, insanların birbirine gayet rahat İspanyol gribi bulaştırdığına inanmak istemeleri gibi.


DENEYLER 1918 İSPANYOL GRİBİ’NİN BULAŞICILIĞINA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR


GreenMedInfo Research Group tarafından kaleme alınmıştır.

1918 İspanyol gribi tüm zamanların en virülan, en bulaşıcı hastalıklardandı denir. Oysa hastalığı kişiden kişiye bulaştırmaya çalışan araştırmacılar bunda başarılı olamamış, hasta kişilerin “enfeksiyöz” vücut salgılarını (ifrazat) alıp doğrudan burunlarına, gözlerine ve boğazlarına püskürttükleri kimseyi hasta etmeyi başaramamışlardır.


İspanyol gribi olarak da bilinen 1918’deki grip pandemisi tarihte bilinen en ağır salgınlardan biri olarak lanse edilir. Kuş kökenli bir H1N1 virüsünün sebep olduğu söylenen bu salgının 1918’den 1919’a kadar tüm dünyaya yayıldığı, bu sürede 500 milyon kişiyi enfekte ettiği, başka bir deyişle, o zamanki dünya nüfusunun üçte birinin bu hastalığa yakalandığı söylenir. 1918’deki bu grip salgınından 50 milyon kişinin öldüğü tahmin edilirken, bunun 675 bininin ABD’de gerçekleştiği ileri sürülür.[i]


Ogünden bugüne, bu salgın ve buna yol açtığı söylenen virüsle ilgili pekçok soru kalmıştır zihinlerde. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme idaresi, CDC’nin itiraf ettiği gibi: “1918 H1N1 virüsü sentezlenip değerlendirmeden geçirilmişse de, neden bu kadar ölümcül olduğu pek anlaşılamamıştır”.[ii]


1918 H1N1 virüsünün hayli virülan olduğu, insandan insana temas yoluyla geçtiği söylense de, laboratuvar ortamında bu bulaşma bir türlü gösterilememiştir. Deneylerde akla gelebilecek her yol denenmişse de, insan deneklere virüs bulaştırmada başarısız olunmuştur. Bu da, acaba bu virüs gerçekten bulaşıcı değil mi, sorusunu akla getirmektedir.


Bilimadamları Birtürlü İnsanları 1918 İspanyol Gribi ile Enfekte Edemiyor


Tıbbi araştırma için insanlara grip virüsü bulaştırmaya çalışmak etik kurallar gereği artık kabul edilebilir bir durum değil, fakat 1918-1919 salgını döneminde böyle bir kısıt yok ve zamanın enfeksiyon hastalıkları uzmanlarından Dr. Milton Rosenau, Halk Sağlığı Birimi’nin işbirliği ile Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne mensup askerler üzerinde deneyler yürütüyor.[iii]


Boston’daki Deer Ada’sında kurulu Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne bağlı eğitim birliğinde, “fiziki kondüsyonu mükemmel gözüken” gönüllü askerler üzerinde[iv] başlatılan deneylerde, bilimadamları sağlıklı askerlere grip kaptırmaya çalışıyor. Bunun için gripli hastaların burun akıntıları (sümük), boğaz bölgesinden alınan mukus gibi ifrazatlar gönüllülere tanıtıldığı gibi, hastalar doğrudan deneklerin yüzüne öksürtürlerek de virüs bulaştırılmaya çalışılıyor.


İfrazatların toplandığı donörlerin hastalığın henüz erken evresinde oldukları kayda geçirilmiş, zira bulaşıcılığı garantilemek için hastalığın birinci, ikinci ve üçüncü günündeki kişilerden numune alınıyor. Enfeksiyöz maddeler sonra alınıp gönüllülerin burun, boğaz ve gözlerine spreyleniyor, ardından hastalanıp hastalanmadıklarını görmek için 10 gün bekleniyor. Sonuç: “Tek bir kişide bile en ufak hastalık belirtisi gözlemlenmedi”, deniyor.[v] Minnesota Üniversitesi’nde görevli John Eyler, Public Health Reports adlı halk sağlığı dergisindeki makalesinde şunları söylüyor:


“[Gönüllüler] … influenza [grip] hastalarının boğaz ve burunlarından alınan başka organizmalardan oluşan karışımla inoküle edildi. Ardından, gönüllülerin bir bölümüne influenza hastalarının kanı enjekte edildi. Son olarak da, gönüllülerin 13’ü influenza koğuşuna götürülerek her biri 10 influenza hastası ile temas ettirildi. Gönüllülerin her biri tek tek hastalarla tokalaştırıldı, çok yakın mesafeden hastalarla konuşturuldu ve hastanın doğrudan yüzüne öksürmesine müsaade etti. Yürütülen bu deneylerde gönüllülerin hiçbiri influenza geliştirmedi.”[vi]


Yapılan başka araştırmalarda da insandan insana influenza [grip] bulaşmasının sağlanamadığı kaydedilmiş. Amerikan CDC’sinden bilimadamlarının 2003’te yürüttükleri bir literatür taramasının sonucu şöyle: “Yaptığımız literatür incelemesinde, yayın dili İngilizce olan deneysel çalışmalar arasında insandan insana influenza bulaşı olduğunu gösterene rastlanmamıştır.”[vii]


1918 İspanyol grip pandemisi ile ilgili araştırmalarıyla meşhur halk sağlığı dalı uzmanı Edwin Jordan da[viii] 1927 yılında yayımladığı raporda, o güne kadar yapılan beş deneyde de hasta kişilerden sağlıklılara influenza bulaştırılamamış olduğunu belirtiyor.


2008’de Virology dergisinde yayımlanmış literatür taramasında dendiğine göre, “Jordan, hastalığın farklı evrelerindeki çok sayıda influenza hastası, 150’nin üzerindeki sağlıklı kişinin yüzüne itinayla öksürtüldüğü, tükürtüldüğü ve solutturulduğu halde hasta kişiden sağlıklı bireye influenza bulaştırılamamış olduğunu bildirmektedir”.[ix] Rosenau’nun deneyi aralarında en fazla katılımcıya sahip olanı.


Buradan Kalkıp Malum Sonucu Çıkarmamamız için Bilimadamları Uyarıyor


Çok sayıda doğrudan temas denemesine rağmen insanlara grip bulaştıramayınca Rosenau diyor ki, “Bu tarz negatif sonuçlara bakıp da buradan pozitif çıkarımlarda bulunmamaya çok dikkat etmemiz lazım.”[x] Fakat o arada şunu da kabul ediyor:


“Salgına hastalığın nedenini bildiğimiz zannıyla girdik, kişiden kişiye nasıl bulaştığını da tam olarak bildiğimizden emindik. Bu deneyimden öğrendiğimiz tek bir şey olduysa o da, bu hastalıkla ilgili ne bildiğimizden tam emin olmadığımız olmuştur.”[xi]


Raporlarında İspanyol gribinin insandan insana bulaşarak yayıldığını ispat etmede sınıfta kalmış sekiz deneyden daha bahsediliyor, fakat ortada belki de virüsün vücuttan dışarı atılması veya başkasının vücuduna girişinde rol oynayan başka faktörler vardır, deniyor. Kimisi, belki deneylere katılan gönüllüler bağışıktı İspanyol gribine diyor. Oysa gönüllüler arasında daha önce grip geçirmemiş oldukları için özellikle seçilip deneye alınanlar var. Kimi de, virüs donörlerinin belki de bulaşıcılıklarının geçmiş olduğunu öne sürüyor, oysa deneylere dahil edilenler hastalığın ilk üç gününde, yani vücut dışına virüs atılımının pik yaptığı dönemde olması gerekenler arasından seçiliyor.[xii] “Bulaşıcı hastalıklar arasında en bulaşıcı olanı olarak kabul edilen bu hastalık görünüşe göre, deneysel olarak kişiden kişiye bulaştırılamamaktadır,” diyor Eyler.[xiii]


Deneyleri basbayağı 1918 İspanyol gribinin bulaşıcı bir hastalık olmadığını göstermesine rağmen halen daha, gönüllüleri daha agresif bir biçimde hastalık etmeniyle temas ettirseydik (“enfeksiyöz” burun akıntılarını birinin burnuna doğrudan sıkmaktan daha agresif ne yapılacaksa?) belki sonuç farklı olurdu diye fikir yürütüyorlar.


Belki de donörlerin hiçbiri grip filan değildi diyen bile çıkıyor, fakat 1918’de doktorların gribi pekala doğru teşhis edebileceği kanaati de hakim, üstelik donörlerin hepsi belirti de gösterir durumda, o yüzden bu savın geçerli olma ihtimali pek yok. Virology dergisinin notu ise şu oluyor: “O zaman belki de salgın durumlarında hastalığın ana yayılma yolu hasta düşmüş kişiden sağlıklıya hastalık geçmesi şeklinde değildir.”[xiv]


Burada hakiki hastalık, gördüğüne değil canının istediğine inanmayı seçen bilimadamlarında gibi duruyor; bilim gayet net bir biçimde aksini göstermiş olsa da, insanların birbirine gayet rahat İspanyol gribi bulaştırdığına inanmak istemeleri gibi.

KAYNAKÇA

[iv] Experiments Upon Volunteers to Determine the Cause and Mode of Spread of Influenza, Boston, November and December 1918, Page 7 https://hdl.handle.net/2027/spo.3750flu.0016.573

[vii] Clinical Infectious Diseases, Volume 37, Issue 8, 15 October 2003, Pages 1094-1101, https://doi.org/10.1086/378292 https://academic.oup.com/cid/article/37/8/1094/2013282



Alıntı :

2.361 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comentaris


● “Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır” - Nutuk (Atatürk)

 

● Önce seni görmezden gelirler, Sonra sana gülerler, Sonra sana saldırır ve seni yakmak isterler. Sonra da anıtını dikerler. (Nicholas Klein)

● Alay etmek baskı gibidir. Uygar bir ülkede bir hareket, alay edilerek yok edilemediğinde yavaş yavaş saygı görmeye başlar (Mahatma Gandhi)

● Ülkenin senin için ne yapabileceğini değil, senin ülken için ne yapabileceğini sor (J.F.Kennedy)

bottom of page