Yeni dünya düzeni gözlerimizin önünde oluşmaya devam ediyor.
Hawaii adalarından Maui'yi güzelce yaktılar.
Yüzlerce insan, binlerce hayvan öldü.
Ada temizlendi ve yeniden inşası için ideal ortam hazırlandı.
ABD tarihinin en yıkıcı orman yangınının ardında bakalım neler var.
Yangına geçmeden önce 2018'e gidiyoruz.
Dünya Ekonomik Formu'nun yıllık buluşmasından sonra web sitesinde şöyle bir makale çıkıyor.
"Hawaii tamamen temiz enerjiye geçen ilk eyalet olacak" diye.
Her yıl düzenlenen konferanslarla adayla ilgili planlarını detaylandırıyorlar.
Bu konferanslardan bir tanesi önümüzdeki ay Hawaii'de yapılması planlanan Dijital Hükümet Zirvesi.
"Hawaii'yi yapay zeka tarafından kontrol edilen tam elektrikle ve tamamen dijital bir akıllı adaya dönüştüreceğiz" yazıyor.
Akıllı şehirlerin potansiyel tehlikesi teknolojiyle hayatın her yanına müdahale edebilmeleri.
15 dakikalık şehir konseptinde karbon üretmeyelim bahanesiyle şehirden çıkmanıza izin verilmiyor.
Bildiğin açık hava hapishanesi hatta kümes.
Hızlı enflasyonla ev araba alma olanağı da çoğu insanın elinden alınınca akıllı şehirlerde bir göz odaya mahkum kalacağız.
Planın parçası olarak uzun zamandır milyarderler arsa ve evleri topluyordu Hawaii'de.
Ama Hawaii ile ilgili planlarının başarılı olmasının önünde büyük bir engel vardı.
Adada yüzyıllardır yaşayan yerel halk küreselcilerin distopik fikrine karşı çıkıyordu.
Özellikle Hawaii krallığının eski başkenti olan Lahaina'da oturanlar.
Lahaina'da ev ve iş yerlerinin sahibi yerellerdi.
Yangın orayı yerle bir etmeden önce tabi.
Yerelleri mahveden yangın nedense Jeff Bezos, Oprah, Bill Gates gibi milyarderlerin villalarına da hiç zarar vermedi.
Yangını elitler mi çıkardı henüz bilmiyoruz.
Ama bundan faydalandıkları kesin.
İnternette uzaydan lazerle çıkarıldığına dair iddialar var.
Hawaii ve ailesi yaptığı konuşmada "Alev bombası patladı gibi görünüyor" demişti.
Hawaii'de kullanıldı mı belli değil ama böyle bir teknoloji kesinlikle mevcut.
Orman yangınları normalde küçük bir alanda başlayıp yavaş yavaş büyür.
Maui, bir anda kül oldu.
Dünyanın en büyük ordusunun en büyük üssü Hawaii'de bulunsa da kimse yerlilere yangın çıktığını bildirmedi, yardım etmedi, sirenler çalmadı, uyarı yapılmadı.
Olay yerindeki görüntüler de bir garip.
Bazı evler küle dönmüş, yanındakiler sapasağlam, hiç de büyük bir yangın sonrasına benzemiyor.
Bir olayın sorumlusunu bulmak için o olayın kimin işine yaradığını bakmak lazım.
Eğer Yunanistan'da olduğu gibi kundaklama ya da lazerle çıkarıyorlarsa yangınları, 2030 planlamaları için halklara gerekli korkuyu vermiş oluyorlar.
"Bak küresel ısınma var, sürekli yangın çıkıyor" deyip.
Hem de yerle bir ettikleri her şehri yeniden kendi istedikleri gibi inşa etme olanakları da oluyor.
2018'de Hawaii'nin dijital geleceği için övüldüğü makaleye geri dönersek programa katılan başka şehirlerin de olduğunu görebiliriz.
Taktikleri belli, doğal ya da yapay felaketleri küresel ısınma propagandası için kullanılan, yıkılan yerleri ucuzdan satın al, herkesi kontrol edebileceğin açık hava hapishanelerini inşa et.
Hawaii küçük olduğu için mükemmel bir pilot proje olacak ve orada kurulacak düzeni sırasıyla diğer şehirlere de uygulayacaklar.
Pandemideki dijital kimlik uygulamaları da alım gücünün hızla düşürülmesi de bu planın parçası.
Yani azaltmak istedikleri karbon aslında sensin.
Bakalım biz de halk olarak çok geç olmadan buna uyanabilecek miyiz?!
Kaynak :
15.08.2023 Mehmet Kafkaslıgil YouTube Kanalı Hawaii'deki yangınların arkasındaki gerçek
Comments