Yazıdan SATIR BAŞLARI...
● Bırakın korumayı, bu maskelerin virüs biriktirme ve üreme merkezleri olduğunu, hastalığı basit bir şekilde atlatacak insanları yoğun bakımlara sürükleyeceğini ve hatta öldüreceğini de “eşek” gibi biliyoruz.
● Sosyal mesafeymiş. Şu halinize bir bakın. Kimi bir metre ,diğeri bir buçuk metre üzerinden kurallar kanunlar çıkartıyor. İnsanlar sosyal mesafe üzerinden birbirini yargılıyor. Çatışıyor. Oysa öyle bir mesafe yok.
● TV'lerde, "bilinçsiz insanlar sosyal mesafeyi hiçe saydı.", "Maskeyi burunlarının altına indiren cahiller" gibi yaygaralar da işe yaramaz. Bırakın bu işleri.
● Halkın moralini yüksek tutacaksın. Stres yaratmayacaksın. Haftanın yedi günü yirmidört saat halka dehşet veren, korkutan, sindiren, paranoya ve histeri yaratan insanları ekranlardan uzak tutacaksın. Bu kadar basit.
Maske tak, mesafeyi koru!..
Neden?..
Maskenin bu virüs’ü durduramayacağını affedersiniz “eşek” gibi biliyoruz.
Ve hatta profesyonel olarak kullanılmadığında bırakın korumayı, bu maskelerin virüs biriktirme ve üreme merkezleri olduğunu, hastalığı basit bir şekilde atlatacak insanları yoğun bakımlara sürükleyeceğini ve hatta öldüreceğini de “eşek” gibi biliyoruz.
Maskenin tetiklediği diğer hastalıklardan bahsetmekten de usandım.
Bu konu ayrı bir trajedi..
Sosyal mesafeymiş.
Şu halinize bir bakın.
Kimi bir metre ,diğeri bir buçuk metre üzerinden kurallar kanunlar çıkartıyor.
İnsanlar sosyal mesafe üzerinden birbirini yargılıyor. Çatışıyor.
Oysa öyle bir mesafe yok.
Defalarca ispatlandığı gibi “sosyal mesafe” Covid-19 için geçerli bir kural değil.
1930 yılında ilkel koşullarda Tüberküloz (verem-ince hastalık) için ortaya atılmış bir teori sadece sosyal mesafe…
Verem salgını mı yaşıyoruz?
İlla ki “sosyal mesafe” diye tutturacaksanız. Bu mesafe kapalı alanda 9 metre.
9 metre ama oda içerisinde hiç hava akımı olmayacak. 24 derece sıcaklık olacak, deniz seviyesinde olacak ve ortam nemi %50 kadar. Açık havada hiçbir anlamı yok. Belki elli belki yüz metre veya daha çok.
İşte bu da 2020 çalışması.
Maske efsanesi bitti.
Sosyal mesafe ise zaten evlere şenlik!..
Peki o zaman “yönetici sınıf” olarak ne yapacaksınız?
Öyle TMM demekle olmaz bu iş bilader.
TMM ile bütün sorumluluğu halkın üzerine yıkamazsınız.
TV'lerde
"bilinçsiz insanlar sosyal mesafeyi hiçe saydı."
"Maskeyi burunlarının altına indiren cahiller"
Gibi yaygaralar da işe yaramaz.
Bırakın bu işleri.
Önce;
Toplum sağlığını gözeteceksiniz.
Toplumun bağışıklık sistemini güçlendireceksiniz.
Nasıl olacak o iş?
Toplumun bağışıklık sistemini nasıl güçlendireceksiniz?
Oldukça basit:
Etin kilosunu on lira yapacaksın,
Limonun kilosunu elli kuruş yapacaksın,
Taze sebze ve meyva’yı subvanse edeceksin.
Bedava yumurta ve süt ürünleri dağıtacaksın.
Madem tüberküloz için biçilen sosyal mesafeyi kıstas alıyorsun.
Tüberküloz ile mücadelenin vazgeçilmez iki kuralını da uygulayacaksın.
Halkın bağışıklık sistemini güçlendirecek beslenme tedbiri alacaksın,
Halkın ucuz veya ücretsiz protein ve doğal vitamin, minerale ulaşmasını sağlayacaksın.
Halkın moralini yüksek tutacaksın.
Stres yaratmayacaksın.
Haftanın yedi günü yirmidört saat halka dehşet veren, korkutan, sindiren, paranoya ve histeri yaratan insanları ekranlardan uzak tutacaksın.
Bu kadar basit.
Op. Dr. Bilgehan Bilge
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı
8 Temmuz 2020
Kaynak:
コメント