top of page

Dijital Kimlik ve Daha Fazla KONTROL






Videonun Metni


Bu Beyefendinin adı Rob Rose, Hollandalı bir milletvekili kendisi.

Geçen hafta Twitter'da çok önemli bir paylaşım yaptı.

Diyor ki "Şimdi toplantıdan çıktım. Avrupa Birliği dijital kimlik konusunda anlaşmaya vardı."

Orada delegelerden Thierry Breton, sonrasında gülerek demiş ki "Şimdi dijital cüzdanları yaptıysak bunun içine artık bir şey koymak lazım."

Ne koyacaklar? Digital euro.

Yani CBDC. Sadece Avrupa Birliği'nde değil, neredeyse tüm ülkeler sanki bunun kararı yüksek bir otoriteden verilmiş gibi dijital kimlik ve para uygulamaları üstünde çalışıyor.

Duymayanlar, "Komplo" diyenler gündemden dikkati dağılanlar için bu gelişmenin öneminden bahsedeceğiz bugün.


5 yıl önce, "Markete girerken barkod okutacaksın, iğnelenmediysen içeriye adım atamayacaksın" deselerdi, gülerdik muhtemelen.

Ama bu yaşandı.

5 yıla bile kalmadan gelecekte ne olabilir? Dijital cüzdanlarda nasıl bir problem var?

Cevap, her zamanki gibi "KONTROL".

Dijital paralar programlanabiliyor.

Devlet paranın nereye, ne zaman, neye harcayacağına rahatlıkla karar verebiliyor.

P-Landemide bu uygulamalara çok güzel alıştık.

İtaat etmezsen restoranda yemek yiyemezsin.

Peki bu kurallar ve kısıtlamalar zaman içinde genişletilirse ne yapacağız?

Mesela küresel ısınma bahanesiyle hayvancılığa ve et tüketimine epey sardılar son zamanlarda.

"Sen bu hafta çok et tükettin" deyip et aldırmayabilir sistem, "Karbon salınımı yaptın" deyip uçak bileti de... "Hadi ekonomiyi canlandırıyoruz. Bankada para tutmak yasak" dediklerinde harcayacaksın mecbur.
Nakit parayı da bu yüzden yok etmek istiyorlar.

Tek opsiyon dijital olsun, onların dediği olsun.

Merkez Bankası dijital parasıyla her şey tek bir elden yönetileceği için hacklenmeler ve hırsızlıklar daha büyük tehlike haline gelebilir.

Peki "Bunlar olmaz ya" mı diyorsun ya da "Olsa da çok sonra, şimdi düşünmeye gerek yok" mu diyorsun?
Kanada gibi bir ülkede hükümeti protesto eden kamyoncuların banka hesapları bloke edilmişti geçen yıl.

Protesto etmene bile gerek yok. İtaatkar olsan dahi sınırlamalar çok.

Tabii ki emniyet şeridinden çakarla geçen sivil araçlar misali sınırlama ve kurallar herkes için değil.

Yönetenler istediği kadar et yiyip seyahat edebilecek, merak etmesinler.

Bu gelişmelerin kölelikten ne farkı var sizce?

Biz 10 sene öncesine göre neden daha fakiriz?

Ne yaşandı da buna vesile oldu?

Dünya Savaşı mı, büyük bir kuraklık, kıtlık mı?

TÜM DÜNYA'da yaşamın kötüye gitmesinin mantıklı bir açıklaması var mı?

Ve hangi noktada duracak bu kısıtlamalar?


Dijital kimlik gelince vatandaşlık puanı gelmesinin önünde de hiçbir engel yok.

Hadi gelin şimdi çözümü konuşalım. Sistem bizi rahat kontrol edebilmek için uzun yıllardır hepimizi yalnızlaştırmak ve birbirimize güvenmememiz için elinden geleni yapıyor.

Haber diye izlediğimiz şeyde analiz yerine "O bunu kesmiş, bu bunu dolandırmış", sürekli hipnoz ediliyoruz.

Biz farklılıklarımız yerine ortak paydalarımız üstüne yoğunlaşırsak, kendi içimizdeki zaafları azaltıp komşumuza, sokaktaki kişiye güvenebilirsek ancak birlik olabiliriz.

Bu tek bir milletin savaşı değil, insanlığın savaşı.

İnsanlık olarak biraraya gelmek için de Müslüman, Hristiyan, Hindu ayrımı yapamayız.

Ve birlik olabilirsek önümüzde ne Dünya Ekonomik Forumu ne siyonistler durabilir.


Kaynak :

Mehmet Kafkaslıgil YouTube Kanalı

19 Kasım 2023

117 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


● “Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır” - Nutuk (Atatürk)

 

● Önce seni görmezden gelirler, Sonra sana gülerler, Sonra sana saldırır ve seni yakmak isterler. Sonra da anıtını dikerler. (Nicholas Klein)

● Alay etmek baskı gibidir. Uygar bir ülkede bir hareket, alay edilerek yok edilemediğinde yavaş yavaş saygı görmeye başlar (Mahatma Gandhi)

● Ülkenin senin için ne yapabileceğini değil, senin ülken için ne yapabileceğini sor (J.F.Kennedy)

bottom of page